Project Description
Borçlar Hukuku
Borçlar Hukuku alanında uzman olan Avukat Arabulucu Tuba ŞENOĞUL CAN ve Avukat Engin YILDIZ tarafından 2015 yılında Denizli ilinde kurulan Değişim Hukuk; başta Denizli ili ve Ege Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’de gerçek ve tüzel kişilere en iyi avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
Borçlar Hukuku; alacaklı ve borçlu tarafın birbirlerine karşı olan edimlerini düzenleyen özel hukuk dalıdır.
Hukukun hemen hemen her dalında olduğu gibi Borçlar Hukuku dalında da bir takım ilkeler hakimdir. Bu ilkeler sayesinde Borçlar Hukuku şekillenmektedir. İrade özgürlüğü, nispilik, dürüstlük, kusurlu sorumluluk, borçlu ikametgâhında ifa bunlardan birkaçıdır.
İrade özgürlüğü ilkesi, adından da anlaşılacağı üzere tarafların hür bir biçimde iradelerini borç ilişkisine yansıtması ve bu iradelerinin herhangi bir biçimde sakatlanmamasını ifade eder.
Nispilik ilkesi; bilindiği üzere taraflar arasında akdedilen sözleşme sadece tarafları bağlar, tarafı olmayan bir sözleşmeden dolayı diğer taraf sorumlu kabul edilmediği gibi aleyhe olan sözleşmeden de etkilenmez. Ancak kuvvetlendirilmiş haklar söz konusu olduğunda nispilik ilkesi gereği üçüncü kişi yararında sözleşme yapılabilmektedir.
Dürüstlük ilkesi; tarafların aralarında akdedilen sözleşmenin başından sonuna karşı birbirlerine karşı dürüst olmalarını ifade eder.
Kusurlu sorumluluk ilkesi; tarafların birbirlerinden maddi ya da manevi bir takım edimlerin yerine getirilmesini isteyebilir ki burada kusurlu sorumluluk devreye girmektedir. Kusurlu olan taraf kusursuz ya da daha az kusurlu olan tarafa vermiş olduğu zararı gidermekle yükümlüdür.
Borçlu ikametgâhında ödeme; genel kurala göre borç, borçlunun ikametgahında ödenmek durumundadır. Ancak her genel kuralda olduğu gibi bu kuralın da istisnaları bulunmaktadır. Örneğin para borçları alacaklının ikametgâhında, parça borçları sözleşme kurulduğu anda borç konusunun olduğu yerde istisnai olarak ödenir.
Borçlar Hukukunda alacaklı ve borçlu tarafı bulunmakla birlikte bunların birbirlerine karşı yerine getirmesi gereken bir takım edimleri bulunmaktadır. Örnek vermek gerekirse bir kira ilişkisinde kiracının yani borçlunun edimi kira bedelini ödemek, kiraya verenin edimi ise taşınmazı kiracının kullanımına sunmaktır.
Borcun kaynağına bakılacak olduğunda haksız fiilden doğan borçlar, sebepsiz zenginleşmeden doğan borçlar ile kusursuz sorumluluk ve yardımcı kişilerin fiilinden sorumluluk şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Haksız fiilden borç doğabilmesi için hukuka aykırı bir fiil olmasının yanında karşı tarafın kusuru olması gerekmektedir aynı zamanda ortaya bir zararın meydana gelmiş olması ve haksız fiil ile zarar arasında bir neden sonuç ilişkisi yani illiyet bulunması gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse trafik kazasında neticesinde bir kişinin sakat kalması olayında bu şartların tamamı olduğu için haksız fiilden kaynaklı olarak doğan borcun ödenmesi istenebilir.
Sebepsiz zenginleşmeden borç doğabilmesi için bir taraf zenginleşir iken diğer tarafın fakirleşmesi gerekir aynı zamanda tarafların ekonomik durumlarının değişmesinde bir illiyet bağı olması gerekirken haklı bir neden olmaması gerekir. Böyle bir durumda sebepsiz zenginleşen taraf diğer tarafa bu zenginleşmeyi ödemek durumundadır. Örnek verecek olursak sehven yani yanlışlıkla (A) kişisinin banka hesabına ödeme yapılacakken (B) kişisinin banka hesabına ödeme yapılmasında (B) kişisi zenginleştiği kısmı karşı tarafa ödemek durumundadır.
Kusursuz sorumlulukta bir tarafa yüklenebilecek kusur olmasa dahi sorumlu tutulduğu özel durumlarda borç doğmaktadır. Yani kişi kusurlu olmadığını iddia edip bu durumu ispat etse dahi genel olarak sorumluluktan kurtulamaz. Sorumluluktan kurutulabilmek için kusurun tamamen karşı tarafta olması gerekmektedir buna kurutuluş kanıtı denilmektedir. Örneğin aracınızı emaneten bir başkasına verdiğinizde aracınız trafik kazasına karıştığında kusurunuz olmasa dahi sorumluluktan kurutulamazsınız.
Yardımcı kişilerin fiilinden sorumlulukta ise himayenizde bulunan bir kişinin sözleşmenin diğer tarafına vermiş olduğu zarardır ki bunda kurtuluş kanıtı bulunmamaktadır. Örneğin çalıştırmış olduğunuz özel güvenlik görevlisinin görevi esnasında sizin müşterinize zarar vermesinde doğan zararı ödemek durumunda olmanızdır.
Borçlar hukuku, birçok dava çeşidini barındırmaktadır. Her dava çeşidinin dayandığı hukuki ilişki farklıdır. Borcun kaynağına, miktarına, davanın taraflarına ve bazı özel durumlara göre görevli ve yetkili mahkeme değişmektedir. Asliye hukuk mahkemesi ile sulh hukuk mahkemesi borçlar hukuku davalarının görüldüğü temel mahkemelerdir. Bunun yanında tüketici mahkemesi, ticaret mahkemesi ile icra hukuk mahkemesinde de borçlar hukukunu ilgilendiren davalar görülmektedir. Görevli mahkeme dışında bir de yetkili mahkemeye değinecek olduğumuzda ise genel kural; davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkeme yetkilidir ancak kanunlarda bazı istisnalar bulunduğunun da unutulmaması gerekmektedir ayrıca taraflar arasında bir sözleşme imzalanmış ve bu sözleşmede de yer tayin edilmiş ise o yerdeki mahkemenin yetkili olduğunu belirtmekte fayda vardır.
Değişim Hukuk bünyesinde kurulu Borçlar Hukuku Departmanı olarak aşağıda belirtilen başlıklarda hizmetler sağlanmaktadır.
- Haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden, kusursuz sorumluluk ve yardımcı kişilerin fiilinden doğan borçlardan kaynaklanan ihtilafların öncelikle uzlaşı ortamında, bunun mümkün olmaması halinde yargı kararı ile çözümünde taraf vekilliği üstlenmek
- Borçlar Kanununun özel hükümlerinde düzenlenmiş olan taşınır ve taşınmaz satımı, trampa, bağışlama, kira, hasılat kirası, ariyet, ödünç, hizmet, istisna, yayım, vekalet, itibar mektubu ve itibar emri, tellallık, vekaletsiz iş görme, komisyon, ticari mümessiller ve ticari vekalet, havale, emanet, kefalet, kaydıhayat ile irad, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ve diğer tüm kanunlarda yer alan sözleşmelerin hazırlanması
Sizin de Borçlar Hukuku alanını ilgilendiren bir sorunuz varsa bizimle iletişime geçebilirsiniz.