Bu yazımızda Denizli Avukat olarak özel güvenlik görevlisinin görevlerini, bu görevleri kullanabilmek için gerekli olan özel güvenlik görevlisinin yetkilerini ve son olarak da özel güvenlik görevlisinin yükümlülüklerini mevzuatlar çerçevesinde açıklayacağız.
Ondan önce özel güvenlik görevlisinin tanımını yapmakla başlamakta fayda olduğunu düşünmekteyiz.
İÇİNDEKİLER
Özel güvenlik görevlisinin tanımı nedir?
Özel güvenlik görevlisi en basit ve anlaşılır haliyle görev alanlarında ve görev süreleri içerisinde korudukları veya güvenliklerini sağladıkları alanlarda gerçek veya tüzel kişileri korumakla görevli kişilere denilmektedir. Bu koruma bazen can güvenliğine yönelik bazen ise mal varlığına yönelik olabileceği gibi bazen de hem mal varlığına hem de can güvenliğine yönelik olabilmektedir.
Özel güvenlik görevlileri, koruma işlemleri sırasında kanunlarda ve yönetmeliklerde yazılı emredici hükümleri uygulamak zorundadır. Bir başka anlatımla özel güvenlik görevlileri kendilerine tanınan yetkileri kullanırken sınırsız bir güçle donatılmamış bir takım yasal düzenlemelere uymak zorundadırlar. Aksi halde hem idari hem de cezai yaptırımlarla karşı karşıya gelebilecekleri ortadadır.
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun özel güvenlik görevlileri için önem arz etmektedir hatta bu kanun özel güvenlik görevlilerinin adeta anayasasıdır desek yanlış söylemiş olmayız.
Özel güvenlik görevlisinin görevleri nelerdir?
Özel güvenlik görevlilerinin temel görevi korudukları veya güvenliklerini sağladıkları alanlara veya kişilere karşı yapılacak olan saldırılarda caydırıcılık (önleyicilik) sağlamaktır. Yani saldırganı henüz haksız eylemine başlamadan önce suçtan vazgeçirmektir.
Örnek vermek gerekirse bir alış veriş merkezine saldırmak isteyen bir saldırgan, özel güvenlik görevlisinin oradaki varlığını hissetmesi ile birlikte eyleminden psikolojik olarak vazgeçmektedir. Şayet tüm tedbirlere rağmen caydırıcılık işe yaramadı ise bu defa bir özel güvenlik görevlisinin görevleri, şüpheliyi yakalamak, genel kolluk dediğimiz polis veya jandarmaya bilgi vermek, suça konu delilleri muhafaza altına almak ve nihayetinde kolluğun olay yerine intikal etmesi ile birlikte kolluğa yardımcı olmak sıralanabilir.
Özel güvenlik görevlileri kanundan doğan görev ve yetkileri kullanabilmesi için bazı şartların varlığı aranmaktadır. Bir özel güvenlik görevlisi görev alanı, görev süresi ve kimlik kartının yakasında herkes tarafından görülebilecek şekilde takılı olması ile birlikte yetkilerini kullanabilir. Belirtmiş olduğumuz bu üç şart özel güvenlik görevlilerinin en temel yetki sınırını oluşturmakla birlikte birbiri ile sıkı sıkıya bağlanmıştır yani bahsedilen temel üç şartın da aynı anda birlikte olması gerekmektedir.
Örnek vermek gerekirse bir özel güvenlik görevlisi görev alanı ve görev süresi içerisinde ancak kimlik kartı yakasında takılı değil. Böyle bir durumda özel güvenlik görevlisi kanunda kendisine özel olarak tanınan yetkilerini kullanamaz. Ayrıca görev alanına ayrı bir parantez açarak birkaç hususu belirtmek gerektiğini düşünmekteyiz. Görev alanı, özel güvenlik görevlisinin çalışmış olduğu ve öncesinde Valilik makamından izin alındığı yerle sınırlı olup özel güvenlik görevlisi bu alan dışına çıkamaz ve yetkilerini kullanamaz.
Ancak bunun istisnai halleri bulunmaktadır. Şöyle ki; suçüstü halinde şüpheli kaçıyor ise şüpheliyi yakalamak için görev alanı dışına çıkabilir, para-değerli eşya/kişi koruma/cenaze törenleri bir güzergâh üzerinden yapıldığı için bu güzergâhlar da görev alanı sayılmaktadır, son olarak da korunan alana herhangi bir saldırı olması halinde tedbir amaçlı olarak dışarıda bulunduğumuz hallerde görev alanından sayılmaktadır.
Özel güvenlik görevlisinin yükümlülükleri nelerdir?
İhbar Yükümlülüğü
Özel güvenlik görevlileri görev alanları, görev süreleri içerisinde görevleriyle bağlantılı olarak bir suç işlendiğini öğrendikleri andan itibaren vakit kaybetmeksizin genel kolluğa bilgi vermeleri gerekmektedir. Aksi durumda 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 21. maddesinde belirtilen idari suçlardan olan bildirim yükümlülüğü yerine getirmeme suçunu işler ve sonuç olarak da 1 yıl boyunca özel güvenlik alanında çalışamaz.
Kolluğun Talebini Yerine Getirme Yükümlülüğü
Özel güvenlik görevlileri görev alanları itibariyle birlikte çalışmış oldukları genel kolluk amirinin emirlerini (hukuka uygun olup olmadığı veya konusunun suç teşkil edip etmediğinin değerlendirmesini yapmak suretiyle) yerine getirmek durumundadır. Aksi durumda 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 21. maddesinde belirtilen idari suçlardan olan emre itaatsizlik suçunu işler ve sonuç olarak da 1 yıl boyunca özel güvenlik alanında çalışamaz.
Olay Yerinin Korunması Yükümlülüğü
Özel güvenlik görevlileri görev alanlarında meydana gelen suçtan sonra artık adli yetkilerini kullanmaya başlarlar. Bunun neticesinde de ceza yargılamasında büyük öneme sahip olan olay yeri ve delillerin bozulmasını veya kaybolmasını engelleyici tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğünü kullanabilmesi için de özel güvenlik görevlisine Ceza Muhakemesi Kanunu 168. madde kapsamında ayrıca yakalama yetkisi verilmiştir.
Özel güvenlik görevlileri hakkında merak ettiğiniz başkaca hususlara Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı ile iletişime geçerek ulaşabilirsiniz.
Özel güvenlik görevlisinin yetkileri nelerdir?
Kimlik Sorma Yetkisi
Özel güvenlik görevlileri toplantı, konser, spor müsabakası, sahne gösterileri ve benzeri etkinlikler ile cenaze ve düğün törenlerinde ayrıca hava meydanı liman, gar, istasyon ve terminal gibi toplu ulaşım tesislerinde kimlik sorma yetkisine sahiptirler.
Her ne kadar kanunda durdurma yetkisinden bahsetmemiş olsa da esasında kimlik sorma yetkisi durdurma yetkisini de içerisinde barındırır. Zira kimlik sorma işleminden önce özel güvenlik görevlisi öncelikle kimliğini sorduğu kişiyi durdurmaktadır.
Özel güvenlik görevlisi kanunen kimlik sorar, kimlik tespit edemez. Zira iki yetki birbirinden çok farklıdır. Kimlik sormada sadece kimlik kısaca kontrol edilirken, kimlik tespitinde kişinin kimlik bilgileri kontrol edilmek üzere emniyet müdürlüğü gibi birimlerle paylaşılır hal böyle olunca kimlik tespitinin polis ve jandarma personellerince yapılabildiğini belirtmemizde bir sakınca bulunmamaktadır.
Kimlik sorma yetkisinde aslolan rızadır. Kimliği sorulan kişi, kendi rızası ile kimliğini göstermekten imtina ediyor ise ısrar edilmemesi gerekmektedir. Ancak kişinin bu tutumu karşısında da özel güvenlik görevlisinin durumu kendisine bildirerek kimliği sorulan kişiyi görev yaptığı yere almama hakkı vardır.
Özel güvenlik görevlisi kendi kanunu olan 5188 sayılı kanun sayesinde kimlik sorma yetkisine sahip olup ayrıca kimlik sorma yetkisinin kullanılması için hâkimden, savcıdan, genel kolluktan ve herhangi birinden izin alınmasına gerek yoktur.
Arama Yetkisi
Özel güvenlik görevlileri korudukları alanlarda girmek isteyenleri ve görev alanlarında hakkında yakalama veya mahkûmiyet kararı olan kişileri arama yetkisine sahiptirler.
Özel güvenlik görevlisi arama işlemini teknik araç gereçlerle yapması gerekmektedir yani eli ile herhangi bir arama yapamaz. Yaptığı takdirde Türk Ceza Kanunu kapsamında suç işlemiş sayılmaktadır. Ancak bu durumun da istisnai halleri bulunmaktadır. Şöyle ki; suçüstü halinde yakalamış olduğu bir kişi üzerinde bulunan suça konu eşyaların tespiti için ve kişi kendi vücut bütünlüğüne zarar veriyor ise bu kişi üzerinde bulunan kesici ve delici aletlerden arındırmak için kabaca üst araması yapabilir.
Arama yetkisi de rızaya dayalıdır. Aranma yetkisine itiraz ediyorsa ısrar edilmemeli ancak görev yapılan alana girişi engellenmeli ve bu durum uygun bir dille kendisine anlatılmalıdır.
Arama yetkisi yine 5188 sayılı yasa ile bir yetki olarak verildiği için özel güvenlik görevlisinin arama yetkisinden önce herhangi bir kişi veya makamdan izin almasına gerek yoktur.
Ayrıca arama yetkisi kullanılırken cinsiyet ayrımına dikkat edilmesi beklenen bir durumdur. Bu bağlamda kadınların araması kadın özel güvenlik görevlisi, erkeklerin araması ise erkek özel güvenlik görevlileri tarafından yapılmalıdır.
Emanete Alma ve El Koyma Yetkisi
Özel güvenlik görevlileri sahibi tarafından bırakılmış yani terk edilmiş veya unutulmuş eşyaları emanete aldıkları gibi arama esnasından suç eşyası sayılan, suçta kullanılarak delil olarak sayılan ve suç sayılmasa bile tehlike yaratılabilecek eşyaları emanete alma yetkisine sahiptir.
El koyma ile ifade etmek istediğimiz; suçta kullanılıp delil niteliğinde olan veyahut da müsadere (karar ile devlet malı haline gelme) edilmesi gereken bir malın, kamunun vermiş olduğu güç ve otorite ile kişinin tasarruf yetkisinin rızasına bakılmaksızın ortadan kaldırılmasıdır.
Burada özel güvenlik görevlileri bakımından dikkat edilmesi gereken iki husus vardır. Bunlardan ilki emanete alınan veya el konulan eşyaların bir tutanak ile sabit hale getirilmesidir. Özel güvenlik görevlileri emanete aldıkları ve el koydukları eşyaların içeriğini, özelliklerini açıkça belirten bir durum tespiti raporu şeklinde tutanak tanzim ederek en az iki kişi tarafından imza altına almaları gerekmektedir. İkincisi ise arama esnasından suç eşyası sayılan, suçta kullanılarak delil olarak sayılan ve suç sayılmasa bile tehlike yaratılabilecek eşya emanete alınacaksa muhakkak genel kolluk kuvvetlerine bildirimde bulunma zorunluluğu vardır.
İşyeri ve Konuta Girme Yetkisi
Özel güvenlik görevlileri doğal afet (yangın, deprem, sel vb.) hallerinde ve imdat istenmesi halinde yakasında kimlik kartının takılı olduğu ve görev süresince görev alanında bulunan işyeri ve konutlara girme yetkisine sahiptir.
Bu yetkinin kullanılmasında iki şartın varlığı aynı anda istenmiştir. Birincisi yangın, deprem ve sel gibi tabi afet olayları diğeri ise imdat çağrısıdır. Daha açık ifade edebilmek adına herhangi bir tabi afet olmaksızın imdat çağrısı alınsa bile işyeri ve konuta girilemez. Girildiği ve şikâyete konu edildiği takdirde özel güvenlik görevlisinin Türk Ceza Kanununda yer bulmuş konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlediği ortaya çıkacaktır.
Yakalama Yetkisi
Özel güvenlik görevlileri suçüstü halinde şüphelileri, görev alanı içerisinde olup da haklarında yakalama veya mahkûmiyet kararı bulunan kişileri, kendi vücut bütünlüğü ile sağlığına tehlikeye atan kişileri ve son olarak da olay yeri ile delilleri korumak amacıyla bunlara zarar vermeye çalışan kişileri yakalama yetkisine sahiptir.
Yakalamanın ne anlama geldiği ise Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinde açıklanmış olmakla kısaca; hâkim kararına ihtiyaç duyulmaksızın kişinin özgürlüğünün geçici bir süre ve herkes tarafından engellenmesi denilebilir.
Yakalama yetkisinde suç işlememek adına bilmemiz gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Şöyle ki; haklarında yakalama ve mahkûmiyet kararı bulunan kişileri bir özel güvenlik görevlisi sadece ve sadece görev alanında yakalayabilir. Burada görev alanının genişlediği istisnai hükümler maalesef uygulanmamaktadır. Yani daha öncesinde hakkında bir yakalama kararı veya mahkûmiyet kararı bulunan kişi görev alanı dışına çıktığında özel güvenlik görevlisi tarafından yakalanamaz.
Ayrıca kendisinden şüphelenerek yakalanan kişinin üzerindeki suç şüphesi kalktıktan sonra derhal genel kolluğa haber vermek şartıyla kişinin serbest bırakılması gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse; bir kişinin alış veriş merkezinden bir şey çaldığını yani hırsızlık yaptığını düşünerek yakaladıktan sonra yapılacak olan aramadan sonra hırsızlığa konu herhangi bir eşya veya delile rastlanılmazsa artık suç şüphesi kalkacağı için kolluğa haber vererek kişinin serbest bırakılması gerekmektedir. Aksi durumda Türk Ceza Kanunda sayılan kişi hürriyetinden yoksun bırakma suçu işlenmiş olur ki cezai müeyyide olarak da 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını öngören bir suçtur dolayısı ile çok dikkatli olunması gerekmektedir.
Yine yakalama yetkisinde diğer kanunlarda açıkça belirtildiği için dikkat edilmesi gereken başkaca kurallar da bulunmaktadır. Örneğin; 18 yaşından küçükler kanunen çocuk sayıldığı için bunlara kelepçe takılamaz. Bir başka örnek ise; suç işlediği esnada henüz 12 yaşını doldurmamış olanlar ile yine 15 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler suç işlediği gerekçesi ile yakalanamaz ancak koruma altına alınır. Son olarak; görev alanında yaşı küçüklere, beden ya da akıl rahatsızlığı olanlara veya kendisini koruyamayacak olanlara karşı suç işlenmesi halinde az önce saymış olduğumuz mağdurların şikâyeti olmaksızın şüphelinin yakalanması gerekmektedir.
Zor Kullanma Yetkisi
Özel güvenlik görevlileri Türk Medeni Kanunu’nun 981. maddesine, Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesine, Türk Ceza Kanunu’nun 24. ve 25. maddelerine göre zor kullanma yetkilerine sahiptirler.
Konunun daha iyi anlaşılır olması için zor kullanmanın ne olduğuna değinmekte fayda olduğunu düşünmekteyiz. Zor kullanma; yasa tarafından verilen yetkilerin kullanıldığı esnada yine yasaların belirlediği şartlarda maddi ve manevi güç kullanarak verdiğimiz zorunlu tepkidir.
Özel güvenlik görevlileri zor kullanma yetkilerini kullanırken kanunun çizdiği sınırlar içerisinde hareket etmesi halinde ceza almaktan veya karşı tarafa tazminat ödemekten kurtulmaktadır.
Örneğin görev alanına izinsiz girmek isteyen birisine müdahale ettiniz veyahut da hırsızlık yaparken yakaladığınız şüpheliye zor kullanmak zorunda kaldınız bu esnada karşınızdaki kişinin kolu kırıldı ve sizden şikayetçi oldu. Tam da burada eğer siz özel güvenlik görevlisi olarak kanunda tanınan yetkileri kurallarına göre kullandıysanız karşınızdaki kişi sizden şikayetçi olsa bile Türk Ceza Kanununda düzenlenen meşru müdafaa hükümleri uyarınca ceza almayacaksınız.
Yeri gelmişken özel güvenlik görevlilerinin görevleri nedeniyle işlemiş oldukları suçlardan dolayı yargılanmalarını izah etmekte fayda olduğunu düşünmekteyiz.
Özel güvenlik görevlileri görev alanı, görev süresi ve kimlik kartları yakalarında takılı olduğu esnada görevleriyle bağlantılı olarak bir olayla karşı karşıya kaldıklarında şayet olayın mağduru (hakarete uğrayan, tehdit edilen, yaralanan vs.) iseler karşısındaki kişi bir devlet memuruna karşı suç işlemiş gibi değerlendirilerek daha fazla ceza almaktadır. Şayet olayın şüphelisi (hakaret eden, tehdit eden veya yaralayan vs.) iseler o özel güvenlik görevlileri devlet memuru gibi değerlendirilerek daha fazla ceza almaktadır.
Zira suçlar ve suçlara karşılık gelen cezaların düzenlendiği 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda da devlet memuru statüsü nitelikli hal olarak gözükmekte ve adi olaydan biraz daha farklı olarak daha fazla cezayı öngörmektedir. Ayrıca her ne kadar kanunda açıkça yazılmış olmasına rağmen özel güvenlik görevlilerinin karşılaştıkları olayların göreviyle bağlantılı olması gerektiğini vurgulamak gerekmektedir. Bir başka anlatım özel güvenlik kişisel husumet nedeniyle bir sorunla karşılaşıyor ise burada devlet memuru sıfatı bulunmadığı için tayin edilecek cezalarda nitelikli hal değerlendirilmeyecektir.
Silah Bulundurma ve Taşıma Yetkisi
Özel güvenlik görevlileri 2559 Sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunu’nda belirtilen esas ve usuller çerçevesinde silahlarını kullanabilirler.
Silah kullanma zor kullanma yetkisinin en ağır aşaması olduğu için yasada silah kullanma son çare olarak belirtilmiştir. Bu sebeple de öldürmek kastı ile değil de yaralama kastı ile hareket etmekte fayda vardır.
Suça El Koyma ve Delilleri Muhafaza Yetkisi
Özel güvenlik görevlileri görev alanında meydana gelen bir suçta derhal suça el koymaları ve delilleri muhafaza ederek vakit kaybetmeden kolluğa bilgi vermeleri gerekmektedir.
Suç oluştuktan sonra ortaya çıkan bu yetki de şüphelinin yakalanmasından tutun da suça konu eşyaların koruma altına alınarak genel kolluğa teslimini hatta ve hatta kolluğun talep etmesi ile birlikte kolluk görevlilerine yardımcı olmayı da kapsayan geniş çaplı bir yetkidir. Ancak hemen belirtelim ki delilleri muhafaza ile anlatılmak istenen suça konu delilin bulunduğu yerden alınarak emin bir yere konulması değildir, bu iş kolluğun işidir, özel güvenlik görevlileri suça konu delilleri tespit eder, koruma altına alır ve kolluk geldiğinde bu delilin yerini gösterir.
Yukarıda anlatıldığı üzere özel güvenlik görevlilerinin bir hayli yetkisi bulunmaktadır. Bu yetkilerin kullanılması sırasında da elbette hukuki ihtilaflar çıkmaktadır. Şayet sizde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığınız esnada yetki kullanımından kaynaklı ya da özel güvenlik hukuku ile ilgili başkaca sorunlarla karşılaşırsanız Denizli Özel Güvenlik Avukatı ile iletişime geçin.