İZMİR BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
6. İDARE DAVA DAİRESİ
ESAS NUMARASI : 2018/617
KARAR NUMARASI : 2018/644
İSTEMİN ÖZETİ :Davacı şirket tarafından, çalışanlarına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin süresi içerisinde vermediği gerekçesiyle 5510 sayılı Kanun’un 102 maddesinin c/4 bendi uyarınca 63.189,00.-TL idari para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 26.05.2017 tarih ve 2905732 sayılı işlemi ile bu işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin 16.06.2017 tarih ve 70 sayılı Komisyon kararının iptali istemiyle açılan davada; davacı şirketin ortak sağlık güvenlik birimi işi ile iştigal ettiği ve yasal zorunluluk gereği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan İSG-KATİP programı kullanıcısı olduğu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün 10.11.2015 tarih, E.12349 sayılı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü’nün 13.06.2016 tarih, 3360350 sayılı genel yazılarına istinaden … İl Sosyal Güvenlik Müdürlüğü Denetmenliği’nce yapılan incelemede, davacı şirkette çalışan 18 kişiye ait sigorta giriş ve çıkış tarihleri ile İSG-KATİP sistemindeki giriş ve çıkışların uyumsuz olduğunun tespit edildiğinden bahisle 16.11.2016 tarihli yazı ile davacı şirketten isimleri ve diğer bilgileri liste halinde belirtilen anılan sigortalılara ait aylık prim ve hizmet belgelerinin bir ay içinde düzenlenmesinin istendiği, davacı şirket tarafından 18 kişinin durumu ayrı ayrı ve açıklamalı belirtilmek suretiyle sigorta giriş ve çıkışlarında bir hata olmadığının itirazen davalı idareye bildirildiği, bunun üzerine davalı idarece davacı şirkete söz konusu şahıslara ait aylık hizmet ve prim belgelerinin süresinde düzenlenmediğinden bahisle 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesinin c/4 bendi uyarınca 26.05.2017 tarihli işlemle 63.189,00 TL idari para cezası verildiği ve 29.05.2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve davacı şirketin bu idari para cezasını 30.05.2017 tarihli makbuz ile davalı idareye ödediği, davacı şirketin bu idari para cezasına yaptığı 09.06.2017 tarihli itirazın 16.06.2017 tarihli Komisyon kararı ile reddedildiği, bu komisyon kararının 04.07.2017 tarihinde davacı şirkete tebliğ edilmesi üzerine davacı şirkete idari para cezası verilmesine ilişkin işlem ile bu işleme karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Komisyon kararının iptalleri ve davacı şirket tarafından yatırılan idari para cezasının iadesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşıldığı, olayda, her ne kadar davacı şirket, bazı çalışanlarına ait işe giriş ve işten çıkış tarihlerinin davalı kurum kayıtları ve İSG-KATİP sistemi arasında uyumsuzluk olduğundan bahisle ve dolayısıyla anılan çalışanlarına ait aylık prim ve hizmet belgelerini süresi içerisinde düzenlemediği gerekçesiyle 63.189,00.-TL idari para cezası ile cezalandırılmış ise de, davalı şirkette bu yönde tespit yapılan çalışanların tamamının iş sözleşmesi yapılarak çalıştırılmaya başlandığı ve çalışanların istifa ve ibraname dilekçelerine istinaden işten çıkarıldıkları, iş sözleşmeleri tarihlerinin sigorta giriş; istifa ve ibraname dilekçelerinin tarihlerinin de sigorta işten çıkış tarihleriyle bire bir uyumlu olduğu, İSG-KATİP programının salt işçilerin işe giriş ve işten çıkış tarihlerinin girildiği bir sistem olmayıp; aynı zamanda işçilerin görevlendirilmeleri, gördükleri stajlar, sertifikalarının geçerli olup olmadığı gibi kayıtların da girildiği bir sistem olduğu, öte yandan davacı şirkette çalışan kişilerin işin mahiyeti gereği belirli belgelere sahip olmaları gerektiği, bunun için de bu yönden inceleme yapılabilmesi için sisteme girilmesinin zorunlu olduğu, salt sisteme giriş tarihlerinin çalışanların bu tarihte işe başladıkları veya işten çıktığı anlamına gelmeyeceği, davalı idarenin, İSG-KATİP kayıtları dışında davacı şirkette çalışan bazı kişilerin işe giriş ve işten çıkış tarihlerinin Kurum kayıtlarıyla uyumsuz olduğuna, bir başka deyişle işe giriş veişten çıkış tarihlerinin Kurum kayıtlarıyla uyumsuz olduğuna, bir başka deyişle işe giriş ve işten çıkış tarihlerinin süresinde verilmediğine ilişkin değerlendirmesinin somut bir tespit ve araştırmaya dayanmadığı, bu yönde çalışanların beyanlarına başvurulmadığı, kaldı ki, söz konusu çalışanların işe giriş ve işten çıkış tarihlerinin gerçeğe uygun olarak yapılmadığına dair herhangi bir şikayetlerinin ya da başvurularının bulunmadığı, bu haliyle davacı şirketin, çalışanlarına ait işe giriş ve işten çıkış tarihlerini süresinde bildirmediğinden ve dolayısıyla anılan çalışanlarına ait aylık prim ve hizmet belgelerinin süresi içinde Kuruma bildirilmediğinden bahsedilemeyeceği sonucuna varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih, E: …, K: … sayılı kararın; davacı şirketin işyerinde çalışan …, …, … ve … isimli kişilerin İSG-KATİP sitemi üzerinden görevlendirme ve çalıştıklarının tespit edildiği halde bu personelin çalışmalarının kuruma bildirilmediğinin tespit edildiği dolayısıyla tesis edilen işlemin yasal ve yerinde olduğu ileri sürülerek istinaf yoluyla kaldırılması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ :Yasanın öngördüğü yükümlülüklerin süresinde ve usulüne uygun olarak yapıldığı, ne kişiler ne de kurum nezdinde bir zarar meydana gelmediği gibi sigortasız istihdam da yaratılmadığı kararın yasal ve yerinde olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdare Dava Dairesince; dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “… İstinaf, temyizin şekil ve usullerine tabidir.
Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir…” kuralına yer verilmiş; “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde Bölge İdare Mahkemelerinin kararlarının tebliğini izleyen 30 gün içerisinde Danıştayda temyiz edilebileceği öngörüldükten sonra temyize tabi kararlarının hangileri olduğu sayma yoluyla sınırlanarak belirlenmiş, “temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında, “a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” kaldırma nedenleri olarak sayılmıştır.
Dosyadaki belgeler ile başvuru dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih, E: …, K: … sayılı karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine, aşağıda ayrıntısı gösterilen yargılama giderlerinin istinaf isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına, yatırılan posta gideri avansından artan tutarın Mahkemesince yatırana iadesine, 17/04/2018 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.